Diyelim ki hiçbir zaman üretmediğimiz, satmadığımız, hatta kutusunu bile bastırmadığımız bir ton balığı markamız var.
Adı da “TUNARA” olsun.
Global bir marka havası, sürdürülebilirlik hikâyesi, modern bir logo… hepsi yapay zekâdan çıkma.
Peki bu hayali marka, 2 Mayıs Dünya Ton Balığı Günü’nü nasıl komple sahiplenirdi?
Hadi başlayalım.
Bu sadece bir yazı değil. Bu, “bir marka olsaydık nasıl delirirdik?” rehberi.

1. 60 Gün Önce Başlardık: “Harekete Geçen Takvim”
Marka olmanın en temel kuralı: olay gününde konuşulmaz, önceden konuşulur.
Biz de çalışmalara 2 hafta değil, 2 ay önceden başlardık.
- “2 Mayıs yaklaşıyor, balıklar sabırsız” diye sosyal medya countdown’ları
- WordPress sitesinde geri sayım modülü, farklı dillerde landing page
- YouTube Shorts ve TikTok için kısa skeçler: “TUNARA Günü’nde ne olur?”
- LinkedIn’de “denizcilikte sürdürülebilirlik” temalı thought leadership içerikleri (AI destekli yazılmış, görseli Midjourney veya FireFly üretmiş tabii)
Her içerikte tek mesaj:
“2 Mayıs artık sadece Dünya Ton Balığı Günü değil… TUNARA Günü.”
2. Costa Belmar’da Büyük Şov: Yüzeyde Balık, Karada Hype
Hayali kıyı şehrimiz hazır: Costa Belmar.
Mavi bayraklı plajlar, taş döşeli liman, yelkenlilerle dolu bir marina…
Ve onun önünde: su üstünde yüzen dev bir ton balığı!
Gerçek araba gövdeli deniz araçlarının üzerine TUNARA balığı giydiriyoruz.
Yüzüyor. Dönüyor. Duruyor.
Kıyıya yanaşıyor. Selfie çeken çekene.
Influencer’lar video çekiyor:
“Ton balığını sahilde gördüm, gerçek sandım…”
Biz de diyoruz ki:
“Balık bu kadar yaklaştıysa, 2 Mayıs gelmiştir.”
3. “Sen Yakala, Biz Kutlayalım” Kampanyası
Sıradan insanları da unutmayız.
Sosyal medyada şöyle bir çağrı:
Ton balığına rastladın mı?
Paylaş “Balığı Yakala” hashtag’iyle
En yaratıcı paylaşım: 1 yıl boyunca TUNARA! (Yine hayali tabii ama kimin umrunda?)
Dalgıçlar kıyıya sahte TUNARA kutuları bırakıyor.
Çocuklar buluyor.
Kimi oyun zannediyor, kimi NFT sanıyor.
Hikâye büyüyor.
4. AVM’nin Tavanında Uçan Ton Balığı (Yeminle)
Evet, şehir içindeyiz.
En fiyakalı alışveriş merkezine giriyoruz.
Yukarı bakıyorsun: uçan ton balığı!
Tavandan asılı, pervaneli, dönen bir dev konserve.
“Ton Balığı Uçar mı?” sorusunu cevapsız bırakmıyoruz.
Uçuruyoruz.
O sırada:
- Karavan dışarıda
- Influencer’lar fink atıyor
- Şefler tezgahta “konserveden gurme tarifler” pişiriyor
- YouTuber’lar vlog çekiyor: “Hayatımda ilk kez balıktan korktum”
- DJ set açılmış, ton balığı remixi yapılmış
Herkes orada.
Herkes konuşuyor.
Ama en önemlisi:
Herkes TUNARA’nın gerçek olduğuna inanıyor.
5. Hepsi WordPress’te Toplanıyor
Sitenin sırtı sağlam:
- Ana domain WordPress
- Etkinlikler için alt sayfalar
- Google Maps + Instagram feed + canlı yayın widget’ları
- SEO optimizasyonu: “ton balığı etkinliği 2 mayıs” arayan herkese çıkıyoruz
- Her şey Clonable veya WP Multi Site ile çok dilli, sahil kasabasından Tokyo’ya kadar uzanıyoruz
- Midjourney görsellerle açılış sayfası: “Denizden gelen hikâye: TUNARA”
Ve Final: O Gün Geldiğinde
2 Mayıs sabahı, uyanıyorsun.
Twitter, TikTok, YouTube, LinkedIn, Instagram…
Her yerde ton balığı.
TUNARA.
Costa Belmar.
Karavan.
Uçan kutu.
Yüzeyde yüzen balık.
Birisi soruyor:
“Bu ne zaman oldu ya?”
Ve biz cevaplıyoruz:
“Olmadı. Ama olabilirdi.”
Devamı Geliyor…
Sonraki yazılarda:
- TUNARA’nın logo ve hikâyesi nasıl yaratıldı?
- WordPress ile global kampanya sitesi nasıl kurulur?
- Roadshow etkinlikleri nasıl tasarlanır?
- Yapay zekâ ile içerik üretimi nasıl otomatize edilir? WP ile nasıl yayınlanır.
- Hayalden markaya geçiş yapılır mı? (İlla yapılmalı mı?)
- WP ile onlarca farklı kaynaktan gelen içerik nasıl global olarak dağıtılır?
Last modified: Temmuz 2, 2025