İlk yazımızda, bir eklenti kurmaya gerek kalmadan, WordPress site sahiplerinin kullanılmayan medyalarını temizlemelerine ve depolama maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olacak ham bir SaaS fikrini paylaştık.

Şimdi farklı bir soruyu yanıtlama zamanı:

“Gerçekten bunu yapıyor olsaydık… ürün neye benzerdi?”

Ve daha önemlisi:

Hangi ekranlar olmalı, neden?

Öncelikle: Wireframe Tasarım Değildir

Bu konuyu baştan netleştirelim:

Wireframeler UI tasarımı değildir. Mantığı ve kullanıcı akışını açıklamak için bir araçtır — hepsi bu.

Bunun için Balsamiq kullanıyoruz. Hızlı, basit ve çirkin tasarlanmış — bu da iyi bir şey.

Görselliğe değil, işlevselliğe odaklanmamızı sağlıyor.

Wireframeler “nasıl görünecek” demek için değil, “ne yapacak” demek içindir.

Bir wireframei UI tasarımcısına verir ve “tamamen böyle olsun” derseniz, yanlış yapıyorsunuz demektir.

Fakat “bu kullanıcı yolculuğu ve her ekranda ne başarmak istediğimiz” derseniz, ürün sahibi gibi düşünüyorsunuz demektir.

Temel Kullanıcı Akışı

Bir kullanıcının yapmasını beklediğimiz şeyler şöyle:

1. Giriş yap veya üye ol
2. API anahtarı ile bir WordPress sitesi ekle
3. Kullanılmayan medyaları bulmak için siteyi tara
4. Ne kadar alanın temizlenebileceğine dair raporu incele
5. Tek tık ile gereksizleri temizle
6. Silinen dosyaların nasıl (ve eğer) saklanacağını seç
7. Gerekirse daha sonra dosyaları geri yükle

Hepsi bu.

Temiz, basit, değerli.

Wireframe’ini Çizeceğimiz Ana Ekranlar

Balsamiq’te planlayacağımız ana ekranları şöyle sıralayabiliriz:

• Ana Sayfa (Çıkış Yapılmış): Ürünü açıklar ve üye olmaya yönlendirir
• Giriş / Üyelik Sayfası
• Ana Sayfa (Giriş Yapılmış): Bağlı siteleri, kullanım istatistiklerini listeler
• Site Ekleme Ekranı: API anahtarını yapıştırır ve bağlantıyı doğrular
• Tarama Sonuçları Sayfası: “Kullanılmayan dosyalarınızdan 85 GB bulduk”
• Temizleme Onay Sayfası: Hangi dosyaların silineceğini gösterir
• Saklama Seçenekleri: Silinen dosyaların nasıl saklanacağını seçer
• Geri Yükleme Sayfası: Dosyaları tek tek veya topluca geri yükler

Daha Akıllı Saklama Akışı (Otomatik Yaşam Döngüsü)

Dosya saklamayı basit ve ucuz hale getirmek istiyoruz — kullanıcıları her dosyayı mikroyönetmeye zorlamadan.

Şöyle yöneteceğiz:

• İlk ay saklama ücreti tarama ile birlikte alınacakdır.
• Kullanıcı ödemeye devam ederse, zamana bağlı olarak eski dosyaları daha ucuz saklama katmanlarına otomatik olarak taşırız.
• 3 ay hiç aktivite olmadan dosyalar soğuk saklamaya (örneğin Glacier) alınır.
• 6–12 ay arası bir dosya hiç erişilmediyse derin arşive alınır.
• 1 yıl hiç aktivite olmadan dosya kalıcı olarak silinir.

Kullanıcıları kalıcı silme öncesinde uyarırız. Ama dürüst olalım — 12 ay boyunca kimsenin dokunmadığı bir dosya muhtemelen gereksizdir.

Bu sayede kullanıcılar:

• Para kazanır
• Saklamayı manuel yönetmek zorunda kalmaz
• Adil bir süre içinde dosyaları geri yükleyebilir

Otomatik dosya temizleme asistanı gibi düşünmek lazım.

MVP Nedir, Neler Bekleyebilir?

Her şeyi bir anda inşa etmemize gerek yok.

MVP için kritik olanlar şöyle:

• API ile bağlantı
• Sitenin taranması
• Saklama israfının gösterilmesi
• Dosyaların temizlenmesi
• Dosyaların saklanması
• Dosyaların geri yüklenmesi

Bunlar gerçek bir değer sunmak için yeterlidir.

Şunlar gibi özellikler:

• Takım erişimi
• Programlama
• Beyaz etiketli panolar
• Aylık otomatik taramalar… talebe bağlı olarak daha sonra eklenebilir.

Kapanış Düşünceleri

Bir SaaS planlamak, şatafatlı bir UI ile başlamaz — akışın net ve temiz olması ile başlar.

Bu yazıda varsayımsal WordPress temizleme aracımızın temel deneyimini haritaladık.

Bir sonraki yazımızda fiyatlandırma, konumlandırma ve bu ürünün nasıl para kazanabileceğini konuşacağız.

3. Bölümü bekleyin.